Muhtarlık makamının önemi!
Muhtarlık makamı, milletimizin gönlünde çok özel bir yere sahiptir. Özellikle Türk Milleti, bu makama büyük değerler, önemli rütbeler ve anlamlar yüklemiştir.
Muhtarlık makamı, milletimizin gönlünde çok özel bir yere sahiptir. Özellikle Türk Milleti, bu makama büyük değerler, önemli rütbeler ve anlamlar yüklemiştir. Anadolu insanından sıkça duyduğumuz “Benim de babam muhtardı, dedem muhtardı, dayım muhtardı” sözleri, bu makamın toplumdaki yerini açıkça ortaya koymaktadır. Mahalle halkının muhtara duyduğu saygı, güven ve umut, kolay kolay silinemez.
1833 yılında kurulan Muhtarlık kurumu, ülkemizin en eski, yerli ve millî yönetim birimidir. Öyle ki, bu idari yapımız başka ülkelere dahi örnek olmuştur.
Muhtarlık seçimi, diğer seçimlere benzemez. Muhtar adayı, herhangi bir siyasi partinin veya kurumun gölgesinde değil, kendi adıyla seçimlere girer. Milletimiz de muhtarını seçerken dikkatli davranır; ölçer, biçer, araştırır, kıyaslar ve kendi sosyal, kültürel, ahlaki yapısına en uygun kişiyi bu makama layık görür. Çünkü muhtar, mahallenin aynasıdır ve en güvenilir kişi olmalıdır.
Hiç kimse, “Ben oyumu kullandım ama muhtarı tanımıyorum” deme hakkına sahip değildir. Oy kullanırken; mevcut muhtar, siyasi görüş ya da hemşehrilik bağları değil; liyakat, ahlak ve hizmet kabiliyeti esas alınmalıdır. Kime oy verdiğini ve hangi değerlere emanet ettiğini iyi bilmelisin.
Aynı şekilde, muhtar ya da bu makama talip olan kişiler de neye talip olduklarını bilmeli, bu sorumluluğun ağırlığını taşıyabilecek bilinçte olmalıdır. Muhtarlık; silah ruhsatı almak, prim ödemek ya da makamın sağladığı güçten faydalanmak için talip olunacak bir yer değildir.
Muhtar; sokakta, kaldırımda dedikodu yapan, ağzından çıkanın nereye gideceğini bilmeyen bir kişi olamaz. Muhtar; mahallesinin, camiasının, bağlı bulunduğu kurumun, muhtar arkadaşlarının ve seçmenlerinin onurunu korumalıdır.
Muhtar, sorun yaratmaz; sorunlara çözüm üretir.
Muhtar, halkını; halk da muhtarını tanımalıdır. Mahallede ne kadar çok kişiye ulaşılır, ne kadar çok temas kurulursa; hizmetler, sosyal ve kültürel faaliyetler de o kadar kaliteli olur.
Devlet ve yasalar, muhtarın mahalle halkını daha iyi tanımasına imkân sağlamalı, bu konuda zemin hazırlamalıdır.
Özellikle pandemi döneminde muhtarlara çok önemli görevler verilmiş, farklı kurumlardan gelen beklenmedik taleplere çözüm üretilmesi istenmiştir. Bugün de birçok kurum, mahalle ve vatandaş hakkında bilgi almak için doğrudan muhtarlara başvurmaktadır.
Eğer mahalle kültürünü yaşatmak istiyorsak, muhtara halkıyla bağ kurabileceği imkânlar sunulmalıdır. Mahallenin güvenliği, düzeni ve dayanışması için muhtar ile mahalle halkı arasına mesafe koyulmamalıdır.
Saygılarımla,
Selami AYKUT
TÜMFED Başkanı
TümMuhtar Sendikası Genel Başkanı
